DÜSÜNCELERIMI EN GÜZEL KALEMIM ANLATIR
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

DÜSÜNCELERIMI EN GÜZEL KALEMIM ANLATIR

SIIRLI DAKIKALARDA BULUSMAK DILEGIYLE
 
AnasayfaKapıAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 AZRAİL ARAYA GİRDİ....

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
golgecicegi
yönetici
yönetici
golgecicegi


Kadın
Mesaj Sayısı : 63
Yaş : 47
Nerden : bursa
Kayıt tarihi : 21/02/09

AZRAİL ARAYA GİRDİ.... Empty
MesajKonu: AZRAİL ARAYA GİRDİ....   AZRAİL ARAYA GİRDİ.... Icon_minitimePtsi Mart 02, 2009 1:12 pm

Azrail araya girdi
Azrail anını almaya geldiğinde Hz.İbrahim, canını kolay teslim etmez. Azrail'e:
- Yürü git, Sultana arzet, halilinden can istemesin artık, der.
Yüce Allah buyurur ki: "Eğer Halil'imsen haliline canını feda et! Halbuki sen caınını vermemeye uğraşıyorsun. Başka kim böyle dostundan canını esirger?"
Yanında bulunanlardan biriside Hz.İbrahim'e
-Ey alemin nuru, neden Azrail'e can vermiyorsun? Aşıklar bu yola canlarını koyarlar; sen ise bir canını esirgiyorsun diyiince:
Halillullah derki.
- Ben hemen canımı verecektim ama araya Azrail girdi. Halbuki ateşe atılırken Cebrail gelmiş, "Ey Halil, benden bir şey iste" demişti. O zaman ben Cebraile bakmadımben. Çünkü yolumu kesiyor, beni Rabbimden alıkoyuyordu. Cebrail'e bile baş eğmemişken ben, nasıl olur da Azrail'e can veriririm?
Allah'tan "Canını feda et" sesi,ni duymadıkça can veremem ben. Fakat O can vermemi emrederse, bütün can ülkesi yarım arpa bile etmez bence. O emretmedikçe iki alemde de canımı başka birisine teslimm edemem ben. Diyeceğim bundan ibaret.
Kaynak: Mantıku't - Tayr, Feridüddin Attar

Kutup Görme Arzusu
Yûsuf Halveti hocasının bereketli sohbetleriyle yetişip, velî bir zât olunca, Rum diyârındaki insanları irşâd için oraya gitmeye memur edildi. Niğde şehrine gelip, insanlar arasında Tepeviran denilmekle meşhur olan yere yerleşti. Orada bir dergâh ve bir câmi inşâ etti. İnsanlara hak yolun bilgilerini, edebini öğretmekle meşgûl oldu. Çok kerâmetleri görüldü.[/size]

Yûsuf Halvetî'nin önceleri bir zaman, kendi kendine;

Şu anda dünyâda kutup kimdir. Onunla görüşsem.” diye hatırına geldi. O zaman hocası onu teselli etti ve;

“Yûsuf evlâdım! Sen bir türlü kutup görme arzusundan vazgeçmezsin. Mâdemki öyle, şimdi filan yere git. İnşâallah arzun gerçekleşir.” buyurdu.

O gece hocasının işâret ettiği yere gitti. Orada altı sâlih kimse gördü. Lâkin arzusunu ve hocasının dediklerini unuttu ve onlara nereye gittiklerini ve kimler olduklarını sordu. Onlar da;

“Bizler yediler denen Allahü teâlânın sevgili kullarıyız. Az önce içimizden biri vefât etti. Onun yerine geçecek kimseyi istişâre için kutb-ı âlemin yanına gidiyoruz.” dediler.

Yûsuf Halvetî de kendileriyle berâber gitmek istedi. Onlar da;

“Peki gel!” dediler.

Tayy-i mekân edip bir anda Kâbe-i muazzamaya geldiler. Tavâftan sonra bir eve gidip içeri girdiler. İçeride yüzü örtülü birisi vardı. Ona selâm verdiler. Hiçbir şey söylemeden bir meyyiti tabutuyla ortaya getirip namazını kıldılar. Sonra tabut semâya yükseldi. Sonra;

“Bunun yerine kimi münâsib görürsünüz?” diye yüzü örtülü kişiden sordular.

O zaman Yûsuf Halvetî onlara;

“Bu işi bizimle istişâre etseniz olmaz mı?” dedi.

Onlar da;

“Bu nasıl söz. Sen kendi hocanın dediğini bile unutmuşsun?” deyip sonra da başka birisini getirdiler ve onun yedilere tâyini yapıldı. Sonra da yediler oradan çıkıp, herbiri bir tarafa gitti. O yüzü örtülü zât da bir tarafa yöneldi. Yûsuf Halvetî onun peşinden gitmek isteyince, o;

“Yûsuf ne oldun nedir derdin?” diye seslendi.

O zaman Yûsuf Halvetî bu sesi tanıdı ve başını kaldırıp baktığında onun kendi hocası Zâhid Efendi olduğunu anladı. Özürler dileyip ağladı. Hocası onun özrünü kabûl edip bir anda Şirvan’daki dergâhlarına döndüler.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
AZRAİL ARAYA GİRDİ....
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
DÜSÜNCELERIMI EN GÜZEL KALEMIM ANLATIR :: DİNİ BÖLÜM :: DİNİ HİKAYELER VE ŞİİRLER-
Buraya geçin: